29 Aralık 2024 Pazar

ÇAMURDAN KEKLER

 



Savaşlar, iklim değişiklikleri, doğal afetler ve coğrafi etkenler...

Bir yanda iklim nedeniyle Afrika'da temiz içme suyu bile bulamayan insanlar,
diğer yanda savaş bölgesinde yaprak yiyerek hayatta kalmaya çalışan Yemenliler...

Öte yandan
 2,3 milyon kişinin gıda sıkıntısı çektiği Haiti'de çamur kekleri yiyerek hayatta kalmaya çalışan halk...

Yoksul Haiti halkının açlıkla savaş için bulduğu çare:
Çamur, tuz ve biraz da yağ...

(www.trthaber.com)


***


16 Ekim Dünya Gıda Günü. Takvim yaprağındaki birçok benzer gün gibi, 16 Ekim'in mimarı da BM. Üstelik bugünün anlamı konusunda da oldukça iddialı söz konusu kurum.
"Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), açlığa son vermek için uluslararası çabalara öncülük eden Birleşmiş Milletlerin özel bir kurumu" olarak tanımlıyor kendini. 16 Ekim de bu amacın takvim yaprağı yapılıyor.
Bu yıl, "Attığımız adımlar geleceğimizdir - Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi yaşam" temasıyla karşılanan bugünün çağrı metninin başında ironik şekilde "sistemi düzeltelim" deniliyor.
Peki bu mümkün mü?
Sovyetler Birliği'nin, yani sosyalizmin gölgesinin ortadan kalktığı dünyada açlık giderek yayılırken, emekçilerin yaşamlarını sürdürebilmesi için en temel gıda maddelerine erişimi giderek zorlaşıyor.
Açlık tüm dünyada mevcut düzenin en temel sonuçlarından biri olurken, savaş ve salgın gibi başlıklar zaten var olan açlık sorununu çok daha derin bir hale getiriyor.

(soL Haber,2021)




"Dünyayı kötüler değil, hiçbir şey yapmadan onları seyredenler felakete sürükleyecek" diyor Albert Einstein. Yazar da [Gilbert Sinoué] kitabın bir yerinde bu alıntıyı yapıyor. Ama kötü dediğin de ilelebet kalacak değil, diye de vurguluyor. 
"Evet zor zamanlardan geçiyor insanlık. Özellikle de Ortadoğu halkları. Ama bak yazar ne güzel anlatmış" diyor Yusuf Şaylan ve Yasemin Kokusu romanından bir bölüm açıyor:
"'Güneş alan her varlık değişir, dağlar bile. İmparatorlukların ömrü insan ömründen kuşkusuz daha uzundur, ama kaderleri aynıdır, onlar da ölümlüdür' diye anlatıyor İbn-i Haldun. Yazar da bunu kaynak gösteriyor. Evet kötüler de ölümlü. Bunu akıldan çıkarmamak gerekiyor. Yaşayan ve yaşatan tek şey kötülere karşı direniş. İnsanlık belki bir şeyler daha kaybetti. Ama esas yenilgi mücadele duygusunu kaybedince oluyor" diyor Şaylan.
"Hiç karamsarlığa kapılmıyor musun?" diye soruyorum. Çayından bir yudum daha alan Yusuf Şaylan azıcık düşünüp şöyle başlıyor söze:
"Dünya daha kötü ya da benzer dönemlerden geçerken hiç kimsenin ummadığı bir yerde, Sovyetler'de bir devrim gerçekleşti. Lenin de biraz bu umulmayan yeri gerekçelendiriyor, izah etmeye çalışıyordu. O kimsenin ummadığı coğrafyada yaşananlar dünyaya ve insanlığa umut oldu. Kim bilir, belki bizler de Ortadoğu'nun umulmayan ülkesiyizdir. Çok çalışıyoruz. Elbet bir karşılığı olacaktır bunca mücadelenin" diye yanıtlıyor soruyu gülümseyerek.

(ÖZKAN ÖZTAŞ - sol Haber) 






Merhaba!
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder