24 Ocak 2021 Pazar

"TATLI" DİL

 


Karikatür: CARLOS LATUFF



   Bir delikanlıyı yaşını büyüttürerek idam ettiren darbeci Kenan Evren, Türk Tarih ve Dil kurumlarının özerkliğini kaldırıp sıradan devlet dairesine dönüştürmeyi kafasına koymuştu. 
   Bunu yasal yolla yapıyor görünmek için 1982'nin mayıs ayında üniversitelileri, eğitimcileri, bakanlık temsilcilerini, gazetecileri MEB Şûra Salonu'nda bir araya getirir.
   Burada sözü, katıldığı toplantı ortamını ayrıntısıyla anlatmayı boynunun borcu sayan TDK uzmanı, aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı asistanı Tayyibe Uç'a bırakıyorum:
  "Salon TDK karşıtlarıyla doluydu. Biz savunucular azınlıktaydık. Hocam Doğan Aksan, Sözlük Kolu Başkanı Kemal Demiray, Terim Kolu Başkanı Emin Özdemir, Dil Devrimi'nin başarılı sonuçlarını örneklerle kanıtlamayı kararlaştırmıştık. 
  Ben, 'Dil Devrimi'nin geriye dönüştürülemezliğini terimlerle, ad ve soyadlarımızdan bile anlayabiliriz' diyerek başladım. 'Örneğin çağrışımın Osmanlıcası ne?' diye salona soru yönelttim. Birkaç dilci hoca, 'tedai' diyebildi, 'Peki, solungaçınki ne?' dediğimde, salondan ses çıkmadı. 'Çağrışım, solungaç, bilinçle türetilmiş terimler; Türk halkına çağrışım yapan sözcükler' dedim. 
   Soyadı örnekleriyle savımı desteklemeye çalışırken, 'Erdem, Örnek, Ülkü, Ünlü, Ulus, Yıldız, Güneş soyadı olmuştur; ama Osmanlıca eşanlamlıları fazilet, misal, mefkûre, meşhur, millet, sitare, şems ya da hurşit olmamıştır' gibi bir dizi kanıtla savımı örneklemeye çalışıyordum ki ön sıralarda, gazetecilerin çoğunlukta olduğu yerden yükselen bir ses, 'Kim bu velet?' dedi. Adım, soyadım, üniversitem söylendi.
   O an fişlendiğimi biliyorum. 6 Kasım 1982'de sözleşmem yenilenmedi.  



 
   Konuşmacı Emin Özdemir söz alıp, Türk Dil Kurumu'nun söz varlığımıza kazandırdıklarını anlatmaya kalkıştığında TDK karşıtı, yaşlı bir militan sözünü kesip, 'Ağzımızı bozdunuz, dilimizi bozdunuz!' dedi. Emin Bey'in cümlesini tamamlatmama kararlılığıyla Ahmet Kabaklı da hem sesini yükselterek hem de sıra kapaklarını vurarak 'Ağzımızı bozdunuz, dilimizi bozdunuz, dili -sal, -sel'ler götürdü!' diye bağırdı. 
   Emin Özdemir, 'Biz sizin ağzınıza...' dedi ve sustu! Salonda çıt çıkmıyordu. O kısacık zaman öyle uzadı ki... Hocam Doğan Aksan, alt dudağını ısırarak duygularını dışa vururken, Kemal Demiray, hem de Özdemir'in öğretmeni, diliyle dişi arasından 'Tüh!' diye fısıldadı.
   Salon kulak kesilmişti. Sözünü tamamladı Emin Özdemir: 'Biz sizin ağzınıza, Türkçenin balını çaldık!'
   Salon alkıştan çınlıyordu..." (ADNAN BİNYAZAR - Cumhuriyet Gazetesi)  


***


"En kolay öğrenilen dil, tatlı dil!"


AZİZ NESİN
(Karikatür: SEMİH POROY)





Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder