9 Ağustos 2015 Pazar

FİKRET OTYAM-KOCA ÇINAR


Yüce dağda pınar olsan
Akarak yanıma gelsen
Issız çölde susuz ölsem
İçmem yarim bundan sonra

Kuş tüyünden döşek olsan
Kutnu kumaş yorgan olsan
Zemheride donup ölsem
Yatmam yarim bundan sonra






   Yaşamının her anını Anadolu'nun güzellikleri ile bezeyen koca çınarı yoğun bakımdaki derin uykusunda gülümseten yine bir Anadolu türküsü oldu. Büyük ustamız, eşi, sanatçı Filiz Otyam'ın kulağına tuttuğu - kendisinin Karacaoğlan'dan derlediği - " Yüce Dağda Pınar Olsan " adlı barağı duyar duymaz gözlerini açarak türküleri ve sevenlerini selamladı. Hemşirelerin " Müziği duydunuz mu? " sorusunu gülümseyerek yanıtladı.
   (26 Ocak 2015 tarihinde mide kanaması teşhisiyle kaldırıldığı hastanede kalbi duran ve yapılan müdahale ile hayata geri dönen Fikret Otyam hakkındaki gazete haberlerinden)



FİKRET OTYAM
(d.19 Aralık 1926 Aksaray- ö. 9 Ağustos 2015 Antalya)

(1945 yılında İstanbul'a gelerek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi oldu. Daha önce  iki yıl İbrahim Çallı'dan ders aldı.)






   Hocaların hocası Çallı'nın atölyesine adım attığımda çırılçıplak bir kadın karşımda duruyordu. Ağabeyler,
ablalar gülerek 'gel, gel' dediler. Çallı'yla dede torun gibiydik. Acımdır, her şeye karşın aklım fikrim, Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndaydı. Atölyesine gelme isteğime yanıtı: "O da benim hocam, öğrencisini nasıl alırım" oldu. Ağlamaklı vaziyette izin istemek için yanına yaklaşınca, anlaşılan duymuş. Çallı, "siktir git" dedi. Bedri Hoca'ya koştum, dediğini anlattım. "Tamam" dedi, "İzin vermiş."








Işıklar içinde yat KOCA ÇINAR!
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder