21 Mart 2025 Cuma

VİCDANLI ŞİİR / ŞAİR

 

[B]ugün zorlanır herkes yaşayan şair ismi verme konusunda. Amansız tüketim düzeni, yerküreyi kasıp kavuran şiddet, gitgide gericiliğin kucağına düşen halklar karşımızdayken şiir, geçmişin değerlerine bağlı, geleceği giderek daralan bir ifade türüne dönüşmüş olabilir.


ENİS BATUR
(Cumhuriyet Kitap - Söyleşi: EROL TOYGUN)


***


Klişe bir cümle hâlini almasına karşılık şu gerçek henüz değişmiş değil: Son insan kalana dek şiir varlığını sürdürecektir. Nedeni basit. Şiir insana dair bir şeydir.
(...)
Şiir, her insan için zorunlu değildir deniyor ya, bu da doğrudur. Ya "öteki"ler için?*

(ABDÜLKADİR BUDAK)


Şiir yaradılışın, varoluşun temel ögelerinden biridir. Şiir cevherdir. Bozulmaz, küflenmez, eskimez, ölümsüzdür. 
(...)
Şiirsel metinlerde şairin faydacı durumlara uyum göstermesi hemen belli olur, şöhret için şiir yazanlar baştan yeniktirler. Şiirden para umanlar ise cezalandırılır. Şiir; yazanı takip eder, canlıdır, dinler, yazana bakar, kimin onu benimsediğini izler.
Şiirin hayatını yaşamak hiç kolay değildir. Sana sunduğu yaşam, zorluklarla, çözmen gereken denklemlerle doludur. Matematik ve Ethik bilmiyorsan şiir yazamazsın. Yaşamında her şey olabilirsin ama ben şairim diye dolaşamazsın. Şairler doğar. Sonradan şair olunmaz.* 

(GÜLSELİ İNAL)


Ayrışma ve kopuşlar şiirin genelinde 'ben de şairim, hem de en iyilerinden' böbürlenmesine götürmüyor mu? Bunca savaşın, göçün olduğu, özgürlük haklarının kısıtlandığı, nesnel eleştirinin olmadığı, paranın tek değer olduğu, kıran ve kıyımlara insanların kör, topal, sağır edildiği; şairin neyi, nasıl, kime yazdığını sorgulamadığı, şiir bilgisinden habersiz, çoğunlukla da duygusal ve benzer söylemlerle yazdığı ortamda, elbette şiirde de kaos ve niteliksiz ürünler çoğalacaktır. Yalnızca şiirde değil, tüm sanat dallarında aşağı yukarı bu naylonlaşmayı izliyoruz.*

(ARİFE KALENDER)


Mesele burada. Şair (yazar, sanatçı...) bu durumda nasıl davranmalı? Ne yazık ki yine birtakım postmodern teorik aldatmacalarla (Jean François Lyotard'ın Postmodern Durum kitabı anımsansın) aydınlar teslim alındı. Çağımızda olup bitenlere müdahale eden vicdanlı yazın adamları yok artık. Artık aydınlar büyük meselelerle uğraşmıyorlar. Uğraşanlara da bu olanak tanınmıyor. Küçük insani sorunlara izin veriliyor ve bu tür yazın destekleniyor. Postmodern Durum'da önerilen tamı tamına bu. Zira Tarihin Sonu (Francis Fukuyama) yaşanıyor artık ve bütün dünyada kapitalizmin zaferi kutlanıyor. 
Peki bu açmazda aydın, yazar ne yapmalı? İnsanın bütün sorunlarını mesele eden bir şiirden yana olanlarla sözüm ona geçici sorunlara (insanın daha derin, daha temel sorunlarını dert edinen şiire burun kıvıran, sözde saf şiir yanlıları anımsansın) kapalı, estetiği öne alan bir şiir anlayışı artık genel geçer anlayış halinde. İnsandan uzak bu şiir anlamı da sözcüklerin yan yana rastgele geldiğinde oluşturabilecekleri çağrışıma bırakıyor.*

(METİN CENGİZ)


Çağımız her şeye karşın özgürlükler çağı. Boş bir umut değil bu. Dileyen dilediği şiiri yazmakta özgürdür ama sonuçları çok acı. Görüyoruz işte bundan yirmi-otuz yıl önce insana sırtını dönen şiirin sonunu. Kalıcı olan kalıyor. Diğeri seldir sadece.*

*(Soruşturma - ÇINGIRAKLI SOKAK Şiir Gazetesi, Sayı:1)  



 



Dünya Şiir Günü kutlu olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder