26 Mart 2023 Pazar

GÜLMEK ve DÜŞÜNMEK

 



"Gülmek, eblehlik gayya kuyusuna düşmeden, kuyuya teğet geçmenin tek yolu.
Fakat işin pis bir yanı var, gülebilmek için düşünmek gerekiyor.
İşin o tarafı yorucu."

FERHAN ŞENSOY
(Falınızda Rönesans Var)


***


   Beylik deyimle "Tiyatronun cefasını çekmiş" değerli sanatçılarımızdan biridir Orhan Erçin. İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncularından olan Orhan Erçin'in 40-50 yıl öncesine varan (1940'lar - k.n.) anılarından birkaçı... Yalnızca gülmek için değil, biraz da düşünmek için...
  Kar... Buz... Tipi... Kırk yıl öncesinin Anadolu yolları... Kimi zaman yan camlarına kontrplak, teneke kapatılmış burunlu otobüslerle... Kimi zaman (1950'ye dek) posta trenine devletin eklettiği "tiyatro vagonu"yla gidilen, sanat götürülen kentler, kasabalar...
  Salaş sahneler, dökülen salonlar... Bazen "mülkî amirlerden" iltifatlar... Bazen hor görülmeler, engellemeler... Parasızlıktan otelde rehin kalmalar... Ve de tiyatro aşkıyla dopdolu bir sanatçıdan kahkahalar... Evet "her şeye rağmen" gülerek anlatıyor Orhan Erçin:

   "Çörçil İngiltere Başbakanı oldu. Yeni kabine kuruldu... Gazetelerde de bütün kabine üyelerinin yan yana vesikalık fotoğrafları yayımlandı. Bir turnedeyiz yine. 
    Biz de tam o sabah bir kente indik. Öğleden sonra oyun oynayacağız. İzin almak için emniyet müdürlüğüne gittim. Evrakları verdim. Tam çıkarken ordan bir memur,
    - Oyuncuların birer fotoğrafını da getireceksin, yoksa izin veremeyiz, dedi.
  Yandık işte... Kimsede vesikalık resim yok. Ne yapayım, ne yapayım?.. Açtım gazeteyi İngiliz hükümetine seçilenlerin teker teker resimlerini bir güzel kesip dilekçeye yapıştırdım. Çembarlayn'ın resminin altına kendi adımı yazdım. Çörçil'in altına Sıtkı Akçatepe dedim. Öteki bakanlara da bizim geri kalan oyuncuların adını yazıp izni aldık, perdeyi açtık..."

   (KANDEMİR KONDUK / Ünlülerden Komik Anılar - Bilgi Yayınevi)
   

***



   
   Çok yönlü bir usta Yılmaz Gruda... Hatice Eğilmez Kaya'nın Yılmaz Gruda'yla yaptığı söyleşinin kitaplaştığı Sanat Üzre Bir "Derûn" Söyleşi (Akdoğan Yayınevi), özyaşam öyküsü ve anılarla bezenmiş belgesel derinliğinde bir yapıt.
    (...)
   Kitapta Muammer Karaca, Avni Dilligil, Haldun Dormen, Nisa Serezli, Altan Erbulak, Gülriz Sururi, Ayfer Feray, İzzet Günay, Erol Günaydın, Seden Kızıltunç, Haldun Taner, Ayşen Gruda gibi Türk tiyatrosuna büyük emek vermiş sanatçılarla ilgili anılar da yer alıyor.
    Sahne hayatında iz bırakan "Zafer Madalyası", "Sözde Melekler", "Kırkından Sonra" oyunlarıyla ilgili hem güldüren hem de düşündüren anılarını da paylaşıyor Yılmaz Gruda. Birlikte sahneleri paylaştığı arkadaşlarını sevgiyle, saygıyla, vefayla anıyor.
   "Çarmıhtaki Yeni Mehmet" şiir kitabında yer alan bir şiirinde ise duygularını şöyle ölümsüzleştiriyor:

Bir uzak bağbozumu geldiler,
Şarâbettiler yüreklerimizi.
Ve bir nice yaşam'lar söylediler
Bizi taşvazo'lara koyarak, bin yöne gittiler.


   (İnceleme: NİLGÜN BEYDİLİ - Cumhuriyet Kitap)








Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder