6 Şubat 2022 Pazar

SAVAŞA HAYIR!

 

  "Bir esinti uğruna, şan olsun diye, 

mezara gidiyorlar yatağa gider gibi. 

Birkaç dönüm yer savaşıp alacakları, 

orduların kılıç oynatmasına elvermez, 

ölülerin gömülmesine yetmez bir avuç toprak."

(WILLIAM SHAKESPEARE - Hamlet)


***


  Yol boyunca geçtiğimiz her yerde savaşın yıkımını bir kere daha görmüştüm; yanıp yıkılmış, bomboş, ıssız köyler, şimdi otların bürüdüğü bir zamanların verimli tarlaları, arsız hırıltılarla leşleri didikleyen açlıktan kemikleri çıkmış başıboş hayvanlar ve insan eliyle yaratılan bu cehenneme aldırmadan büyümeye devam eden çamlar, kayınlar, huşlar, çiftleşme cıvıltılarıyla daldan dala uçuşan kuşlar ve şırıltılarla akan sular... Bir kere daha insan olmanın ağırlığını hissettim omuzlarımda ve tabii utancını da... Niye hep arkamızda bir yangın yeri bırakıyorduk, bu kavganın nedeni neydi, neyi paylaşamıyorduk; her şey herkese yetecek kadarken üstelik... Tabiatta bunun bir başka örneği var mıydı, kraliçe arı bile kovanındaki işçi arılara karşı bu kadar acımasız değildi, üstelik bizden geri kalan bir bal da yoktu. Savaşa ve savaşı yaratanlara lânetler okuyarak savaşmaya gittik; ne kadar tuhaf bir hâldi bu, daha iyiyi yaratmak adına daha önce yaratılmışı yok edecektik; savaşımız barış adınaydı, dövüşecektik; yaşamak için öldürecektik, başkalarınınkini bitirirken kendi hayatımızı da öğütecektik... (SOLMAZ KÂMURAN / Macar - İnkılâp Kitabevi) 


***


  Ben bir barışseverim; çünkü bilirim ki savaşta en çok yoksullar ölür. Bilirim ki en çok çocukların hayalleri ölür. Bilirim ki kadınların ırzına geçilir. Bilirim ki sadece ve sadece zenginler (silah sanayisi ve ilaç sanayisi) öyle çok para kazanırlar ki onlar bu paraları harcasınlar diye yepyeni yat modelleri, uçak modelleri oluşturulur. Bilirim ki Tanrı'nın sevgili kulları sadece zenginlerdir ve onlar binlerce insanın öldüğü arazileri paylaşmak için özel uçaklarını son gaz uçururlar!

 Ben bir barışseverim; çünkü bilirim ki savaş binlerce yıllık dünya kültür mirasını acımasızca yok eder, yok edemediklerini de yağmalar; bir Sümer tanrısı bir silah tüccarının odasını süsler; bir Afrodit heykeli metreslerinin sayısını bilmeyen bir ilaç zengininin kapı girişinde durur. Bazen yağmalanan heykellerin, eski paraların, tapınakların bana seslendiğini duyarım. Mutsuzdurlar, çünkü geldikleri yerlerde küçücük çocuklar onların ayaklarına sarılıp "ölmemek için" dua etmişlerdir, bir mucize beklemişlerdir ama heykeller ağlayarak anlatırlar, ellerinden hiçbir şey gelmemiştir, giysilerine bulaşan kan, bütün yıkamalara rağmen silinmemiştir ve her gece bir küçük kız çocuğunun sesiyle uyanırlar: "Anne neredesin?"

  Ben bir barışseverim; çünkü bitkilerin, ağaçların dillerinden anlarım, bombalar onları yakar, özsularını yitirerek usul usul ölürler. Ölürken sessizce ağlarlar; çünkü artık kimseler onların bereketli yapraklarından faydalanmayacaktır. Kimseler onları toplayıp çocuklarına leziz yemekler yapmayacaktır.  

  (...)

  Ben bir barışseverim; çünkü mesaiden çıkmış işçilerin mutlu gülümsemelerini severim. Evine ekmek götüren bir babanın sevincini kırk metre uzaktan hissederim. Sevgilisiyle buluşacak bir tamirci çırağının heyecanını, saçına jöle sürmesini ve en yeni ayakkabılarını giyerken yüzünde beliren çapkın gülümsemeyi izlemeyi severim. Trikotaj işçisi kızların kıkırdayarak gizli gizli sevgililerinden söz etmesine bayılırım.

  (...)

  İşte bu saydığım nedenlerden ötürü ben bir barışseverim ve yeryüzünün her yerinde dostlarım olduğunu bilirim. Ve hep birlikte, her zaman haykırırız: SAVAŞA HAYIR!

   (IŞIL ÖZGENTÜRK - Cumhuriyet Gazetesi)


***



CENGİZ AYTMATOV

  Cengiz Aytmatov'un TOPRAK ANA adlı o güzelim romanının baş kahramanı Tolunay, cepheden uzaklarda, bir köyde, savaşın onarılmaz acılarını yüreğinin derinlerinde duya duya, gencecik evlâtlarının, kocasının, kardeşlerinin, yakınlarının ölüm haberlerini sinesine çeke çeke, Doğa'yı sorguya çekiyor. Toprak Ana'nın cevabı şu oluyor: "Sen Tolunay, sen insanların savaşmadan yaşayıp yaşayamayacaklarını soruyorsun. Bu sizlere, insanlara bağlı bir şey, bana değil, size, sizin aklınıza bağlı." (VEDAT GÜNYOL - Bu Cennet Bu Cehennem / Denemeler)




  


Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder