2 Ekim 2016 Pazar

ARKADAŞ

FERRUH DOĞAN

 Şemsiyesi yüz tane. Yarısını dostlarına kullandırıyor. Ama her birinin tek yarısını.
 Yağmur yağarken şemsiyenin altında başka bir insan yoksa rahat yürüyemez.









    Önümden gitme seni izleyemeyebilirim, 
arkamdan da gelme yol gösteremeyebilirim;
 yanımda yürü ve yalnızca dostum kal.







   Eski Türklerde askerler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlarmış. Genelde bozkırda yaşadıkları için sırtlarını dayadıkları nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş. Sırtlarını dayadıkları bu taşa da "arka-taş" derlermiş. Geçen yıllar içinde "arka-taş" arkadaş şeklini almış ve öyle yerleşmiş. Bugün de hâlâ sırtını dayayabildiğin, samimiyetin güvenin adı. (ROZERİN DOĞAN - Aydınlık Kitap)






Güven, duyguların en zorudur. Ne satabilirsin, ne de alan çıkar.

BAHAR FEYZAN
(Aşk Yolcusu)






Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş,
Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş.
Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne kardaş,
Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş...

ŞANAR YURDATAPAN








Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder