9 Mayıs 2015 Cumartesi

UNUTMA








   13 Mayıs 2014  tarihinde Soma'daki maden katliamında şehit olan madencilerin aileleri adına yapılan açıklamada, hayatını kaybeden 301 canın unutturulmak istendiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

   "Unutmamızı istediler. 'Para verelim, ev dağıtacağız' dediler, 'gerekenler yapılıyor siz evinizde oturun ve artık unutun' dediler. Ama biz unutmadık ve unutmayacağız. Onların anıları, resimleri, çocukları, eşyaları, baretleri gözümüzün önündeyken nasıl unuturuz. Unutmak onları bir kez daha öldürmek olmaz mı?
   Bizim evlatlarımız bir kazayla, doğal bir felaketle ölmediler. Onlar bir iş cinayetinde katledildiler. Ülkenin enerji politikalarının, insana değer vermeyen maden işletmeciliğinin, emekçiyi yok sayan politikacıların, rödovans, taşeron, dayıbaşılık gibi ilkel çalıştırma biçimlerinin, denetimsiz hadi-hadi sisteminin, acımasız kar isteğinin, üç kuruşluk maskeyi, beş kuruşluk yaşam odasını esirgeyen zihniyetin, baştan savma müfettiş raporlarının, özelleştirme çılgınlığının, ucuz kömürle oy avcılığı yapma telaşının, patronla danışıklı sendikacılık yapmanın, bunların hepsinin birlikte hazırladığı bir katliamın kurbanı oldu bizim canlarımız."





   "Halkın yaşamıyla ilgili sorunları çözerken bireysel isteklerden, kavramlardan ve liderlerin hesaplarından daha güçlü bir şey vardır: Kitlelerin ihtiyaçları ve istekleri."





(Sosyalist Bulgaristan'ın kurucusu ve ilk başbakanı)



Kapitalist ekonomi sistemi: 
Üretimde temel amaç "kâr" etmektir. Mallar "satın alma gücüne sahip olanlar" için üretilir.

Sosyalist ekonomi sistemi: 
Üretimde temel amaç "toplum üyelerinin ihtiyaçlarının" karşılanmasıdır.




   28 Ekim 2014 tarihinde Karaman'ın Ermenek ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazada mahsur kalan hemşehrileri için Durmuş Ali Kestirici'nin yazdığı şiir:


"Bahri kardaş sen madenden gelmedin
Yavruların hepsi ağlar görmedin
Allı gelin hastalandı bilmedin
Bırakıp da şu kömürü gelmedin

Ali canım lanet olsun bu kömür
Madenin altında tükendi ömür
Sensiz soframızda yemek mi yenir
 Böylesi acıya bilmem ne denir

Gayrı görmem kısa boylu Kerim'i
Kim doldurur evde senin yerini
Kalleş kömür bastı senin tenini
Teselli eden yok nazlı gülünü

Hüsnü ev yapardın çatısı duru
Her taraf perişan borcumuz dolu
Sensiz gidemem ki bu yalnız yolu
Ben acı çekerim bir ömür boyu

Madende mi yattın benim Osman'ım
Seni gönderdiğime çok pişmanım
Ne yapar iki kız gencecik hanım
Maden yıkılmış dediler dondu al kanım

Daha tomurcukdun İsa Gözbaşı
Nasıl dursun ana baba gözyaşı
Ardında yoğudu tek bir kardaşı
Kalleş kömür yedi on sekiz başı"







yüz karası değil, kömür karası
böyle kazanılır ekmek parası

ORHAN VELİ KANIK




Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder