18 Ekim 2014 Cumartesi

MAVİ SÜRGÜN-MERHABA




   Yokuş başına geldiğinde Bodrum'u göreceksin.
Sanma ki sen, geldiğin gibi gideceksin.
Senden öncekiler de böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler.





CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI 

"HALİKARNAS BALIKÇISI"

(d.18 Nisan 1890,Girit-ö.13 Ekim 1973, İzmir)

   1925 yılında bir öyküsünden dolayı yargılandı ve Bodrum'a sürüldü. Üç yıllık sürgünlüğünün yarısını Bodrum'da, kalan yarısını ise İstanbul'da tamamladıktan sonra, çok sevdiği insanları ve doğal güzellikleriyle kaynaştığı Bodrum'dan uzak kalamadı ve geri dönüp 25 yıl kaldı.




   "Çağdaş olmak istiyorsanız, klasik akıl devriminizi tamamlamak zorundasınız. Klasik kültürün temeli de Anadolu'da atılmıştır. Bilim, felsefe, kültür, şiir, aritmetik, trigonometri, astronomi gibi akılı akıl yapan ne varsa bu bilgi enerjilerinin hepsi Anadolu'nun yediveren toprağının içinden fışkırmıştır. Öyle ise ayağınızı toprağınıza sağlam basın. Anadolu'ya sahip çıkın. Orta Asya'dan gelmiş olmanın gerçeğiyle Anadolu'yla kaynaşmış olmanın şansını bir hümanizmde birleştirin.
   Bu sentezi yapıp çağdaşlığa uzanırken egemenlerin değil, emekçi halkın yanında olun, yurtseverlikle insancıllığınız, evrensel bir sömürüsüz dünya arzulasın.Çünkü siz, Konstantin'den yana değil, Mustafa Kemal Paşa'dan yana olmalısınız."




   Halikarnas Balıkçısı İzmir'in Hatay semtindeki  "merhaba" apartmanında öldü. Öldüğü zaman İzmir'de bir umursamazlık vardı. Ama Bodrumlular öyle değildi. Tüm Bodrum halkı o yüce ölüye son görevlerini yapmak için ayaktaydı.On beşe yakın arabayla İzmir'e gitmişlerdi. Bodrum halkı onu Torba mevkiinde karşıladı. Yokuşbaşı'ndan itibaren öğrenciler ellerinde çiçeklerle yollarda bekliyorlardı.







   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder