1 Eylül 2014 Pazartesi

ADAM GİBİ ADAMLAR-RIFAT ILGAZ





    RIFAT ILGAZ
(d.7 Mayıs 1911, Cide-Kastamonu-ö.7 Temmuz 1993, İstanbul)


  Rıfat Ilgaz İstanbul'dayken hem Karagümrük Ortaokulu'nda Türkçe öğretmenliği yapıyor hem de fakültede felsefe okuyordu.
  1944'ün Ocak ayında yayınladığı "Sınıf" kitabıyla adliyeler ve hapishaneyle tanışmış oldu.6 aya çarptırılan yazar, hapishaneden çıktığında hem öğrenciliğini hem de öğretmenliğini kaybetmişti. Sağlığı da oldukça bozulan Ilgaz, Heybeliada Sanatoryumu'na yattı.1946 yılında öğretmenliğe kısa bir süreliğine dönse de sonunda 1947'de temelli olarak bu şansını kaybetti. Bununla birlikte sanatoryuma yatabilme hakkını da kaybetmiş oluyordu.






    Öner Yağcı'nın sözleriyle O,"yaşamak bir yürek işçiliği" düşüncesiyle yaşamı sanatlaştırarak aynaya yansıtan bir edebiyatçıdır. O'nun yaşamının aynası kitapları,kitaplarının aynası ise yaşamıdır.
   O, halk ve insan kaynağına yurtsever, cumhuriyetçi, özgürlükçü, demokrat, laik, devrimci, aydınlanmacı bir aydın olarak eğilmiş; eğitimciliği ve insan sevgisiyle de, Can Yücel'in dediği gibi, "Anadolu'nun yüce bir dağı" olmuş; eteklerinde kitaplar."
  İnsanın, insan emeğinin en yüce değer olduğu; insanın doğaya egemen olarak yaşamı değiştiren bir varlık olduğu; yaşamı değiştirirken kendisinin de değiştiği; tek birey olarak değil de toplumsal ilişkiler içinde yaşayan bir varlık olduğu; doğayla ve başka insanlarla ilişkilerindeki duygularının, düşüncelerinin, davranışlarının çelişkilerle dolu olduğu; bu çelişkilerin ortadan kaldırılması için insanın uğraş vermesi gerektiği; doğasında özgürlük ve ölümsüzlük arayışı olan insanın bu arayıştaki savaşımının onu asıl kimliğine ulaştırdığı...düşünceleri Rıfat Ilgaz'ın yaşamının ve sanatının ilkeleridir.




AYDIN MISIN?

Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyormusun

Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere 
Çabuk ol

Tam çağı ise başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol





İyi insan, güzel söz söyleyen değil,
söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.

KOFÜÇYÜS



Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder