20 Kasım 2022 Pazar

İNSANLIĞIN KURTULUŞU

 


Acayipleşti havalar,
bir güneş, bir yağmur, bir kar.
Atom bombası denemelerinden diyorlar.

Stronsium 90 yağıyormuş
ota, süte, ete,
umuda, hürriyete,
kapısını çaldığımız büyük hasrete.

Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.

(NÂZIM HİKMET)


***


"Düşüncemizin arkeolojisinin de rahatlıkla gösterdiği gibi, insan, yakın tarihli bir buluştur.
Ve belki de sonuna yaklaşıyor."

(MICHAEL FOUCAULT)


***



   "George A. Romero'nun aptallaşmış, beceriksiz ve dışarıdan yönetilen yaşayan ölüleri gibi dolanıyoruz dünyada ve malların satılmasına katkıda bulunuyoruz. İnsani ihtiyaçlar ise sadece bu görevle bağdaştıkları oranda göz önüne alınıyor. Ve böylece gitgide kendimizi ruhsuz Avatarlar olarak hissediyoruz; bize sürekli eşsiz başrol oyuncuları olduğumuz anlatılan, ancak senaryosu yine de bizim tarafımızdan yazılmayacak olan bir filmin aktörleri gibi."  Kitaptan..

   Sermayenin Yaşayan Ölüleri'nde (Çeviren: Dilek Çınar / İletişim Yayınları) Raul Zelik, siyaset teorisine ve ekonomi-politik analize tamamen hakim olarak, aynı zamanda bütün dünyaya gözü açık bir ilgiyle ve politik öfkeyle, kapitalizmin insanlığı sürüklediği felaketi mesele ediyor. Yoksulluğun, eşitsizliklerin, aşağılamaların nasıl derinleştiğinin ve ekolojik krizin canlı bir resmini çiziyor. Zelik, gözünü bu "siyasi canavarlara" dikip kalmıyor, şunlar gibi sorularla da ilgileniyor: Felakete gidişten nasıl dönülür? Walter Benjamin'den esinle "insanlığın imdat freni" olarak gördüğü bir devrim, nasıl mümkün olur? Dönüştürücü bir iktidarın kaynağı ne olabilir? Geçmiş sosyalizm deneyimlerinden de ders çıkartan "yeşil bir sosyalizmi" nasıl tasarlayabiliriz? 
   Taze, heyecanlı, hem de soğukkanlı, gerçekçi bir sistem eleştirisi ve alternatif arayışı.

   (Cumhuriyet Kitap)     


***


  "Eğer insan nesli olarak, dünya dediğimiz şu seyyarede hâlâ delirmeden yaşayabiliyorsak bunu gerçeğin tüm hallerini olduğu gibi görüp, kabul etme gücümüze borçluyuz. Yaşam nehri, türlü hallerde akar. Kuru bir pınarın başında durup beklemenin varlığa ihanet olduğunu, kafamızı çevirip bakıversek hemen öteki tarafımızda gürül gürül akan tertemiz, nice kaynaklar bulabileceğimizi bazen unutuyoruz ama unutmamalıyız. Çünkü bu gerçek."

   (AYŞE ÖVÜR / Botter Apartmanı - Remzi Kitabevi)





Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder