6 Mayıs 2018 Pazar

SERÇELEME





NELSON MANDELA






Uçmak için kuş olmak gerekmiyor,
Küçük sevinçler olsun yeter.



CEMAL SÜREYA










   "Bir gün köydeki bahçemde toprağı çapalarken omzuma bir serçe kondu. Omzuma takılacak hiçbir apoletin beni o andaki kadar seçkin kılamayacağını hissettim." (HENRY DAVID THOREAU)

   20 Mart "Dünya Serçe Günü" nedeniyle Doğa Derneği tarafından hazırlanan bildiriye "Serçesiz olmaz" başlığı atılmış. Bildiriyi okurken aklıma Silivri cezaevinin serçeleri geldi. Düşünün ki Silivri'de demir parmaklıklar arkasındasınız. Doğal olarak keyfiniz kaçık. Sonra bir sabah pencerenize bir serçe gelir, camı tıklatır gagasıyla. Öyle heyecanlanırsınız ki... Bütün koğuş heyecanlanır. O kasvetli karanlık o küçücük misafirle birden aydınlanır... Hemen ekmek kırıntıları serpiştirilir camın kenarına. Plastik çay tabağına su konur. Kantinden kuş yemi siparişi verilir... Kantinde pek çok şey yoktur ama kuş yemi vardır. İyi ki de vardır. O ilk serçe baharın habercisi. Sonra diğerleri gelir. Sabahları kuş sesiyle uyanmaya başlar Silivri cezaevi. Tam da Şükrü Erbaş'ın dizesinde anlattığı gibi:

Güneş değil, inandım
Serçeler başlatıyor sabahı.



ŞÜKRÜ ERBAŞ



   Silivri'de artık serçeler başlatır sabahı. O müziksiz soğuk duvarların arkasında volta atarken, kendinizi ıslıkla "La Vie en rose" çalarken yakalarsınız birden. Sahi, Edith Piaf'a "kaldırım serçesi" adını takarken ne düşünüyordu Louis Leplee? (HAKAN KARA - Cumhuriyet Gazetesi)










Çok oldunuz be serçeler
Kapatırım şimdi kapıyı
Dedim 
Dinlemediler beni
Ben de kapatmadım kapıyı
Varsın dinlemesinler


CAN YÜCEL











Merhaba!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder