Çağımız, ortaklaşa düşünme çağıdır. Birlikte dünyayı ve hayatı anlamaya, yorumlamaya, giderek değiştirmeye çalışmak; toplumsal ve bireysel bir sorumluluktur. Hayattan, insandan ve bunların geleceğinden yana olmak, ortaklaşa çalışmayı gerektiriyor. Tek hücrelilerden amip gibi bölünerek çoğalmak değil, ancak birleşerek çoğalmak, hayatı yeniden kurabilir.
VEYSEL ÇOLAK
"Fikirlerden yoksun bir hayatın ne değeri vardır ki? Jose Marti bir keresinde 'Fikir yığınları taş yığınlarından daha değerlidir' demişti. Fikirler insanlardan mı doğar? İnsanlarla mı yok olurlar? Fikirler insanlık tarihinin başından beri vardır. Türümüz var oldukça fikirler de var olacaktır. Ancak, insanoğlu akıl almaz bir kendi kendini imha kapasitesi olan ve sınırsız gözüken teknolojik gelişmeler ve siyasi az gelişmişlik nedeniyle daha önce hiç olmadığı kadar ciddi bir tehdit altındadır. Nereye baksak, soykırıma yakın savaşlar, iklim değişikliği, açlık, susuzluk ve eşitsizlik görüyoruz. İnsanların umutlu bir gelecek fikrine sıkı sıkı sarılmaya ve hayatta kalma mücadelesini bilim üzerinden yürütmeye ihtiyacı var. Bugün ancak bilimsel bir arayış adaletli olabilir. Bu parlak gelecekte, dünya çapında bir diktatörlük tarafından idare edilen günümüzün gelişmiş kapitalist sisteminin korkunç adaletsizliklerine yer olmayacaktır.
Shakespeare, oyunlarından birinde 'Olmak ya da olmamak!' demişti. Bugün genç insanların önündeki alternatif budur. Bunu yok saymak, dünyada sadece birkaç on yıl daha yaşamayı tercih etmektir ki bu süre, tarihi düşündüğümüzde üç beş saniyeden fazla etmez."
FİDEL CASTRO
Geleceğe umutla bakması gereken gözler hayatın zorluklarıyla erken tanışıyor. Dünyayı sömüren kapitalist sistem minik bedenleri de ayırt etmiyor:
- Ülkemizde milyonlarca çocuk işçi bulunmaktadır. Çocuklarımızın yarısı tarımda diğer yarısı ise sanayi ve hizmetler sektöründe çalışmaktadır.
- Çocuk işçilik konusunda devlet politikalarının bir ortağı Avrupa Birliği'dir (AB). AB yetkilileri çocuk işçilik konusunda bir yandan devletin attığı adımlarla olumlu bir çizgide olduğunu söyleyerek övmektedir. Bu noktada kendi eliyle kurdurduğu ve mali olarak milyonlarca Avro aktardığı dernekleriyle sosyal bir imaj çalışması çizmektedir. Oysa Türkiye'de çocuk işçiliğin artışında AB'nin uygulattırdığı, tarımı çökerten ve sanayiyi daha da bağımlaştıran politikalar bulunmaktadır.
- 2013 yılında çalışırken yaşamını yitiren hiçbir göçmen çocuk tespit edilememişken, 2014 yılında 5 Suriyeli çocuk, 2015 yılında 12 Suriyeli çocuk, 2016 yılında 2 Suriyeli çocuk olmak üzere 19 Suriyeli çocuk iş cinayetlerinde katledilmiştir. Genel olarak çocuklar içinde iş cinayetlerinin yüzde 9,8'inde Suriyeli çocuklar katledilmiştir. Bu durum Türkiye-AB arasındaki göçmen politikalarının doğrudan yansımasıdır.(Aydınlık Gazetesi)
Boston Consulting tarafından yayımlanan Küresel Zenginlik 2016 raporunda dünya nüfusunun %1'inin, toplam zenginliğin %47'sine sahip olduğu belirtiliyor.
Nüfusun %1'inin 2013'te sahip olduğu zenginliğin yüzdesinin %45 olduğu bildirilirken, artışın küresel eşitsizliğin artmakta olduğunu gösterdiği söyleniyor.
Günümüzde insanlığın üretebildiği ürünler, tüm insanlığın temel gereksinimlerinin karşılanabilmesi için yeterlidir. Ancak insanların küçük bir kesiminin akıl almaz bir lüks içinde yaşayabilmesi için, insanlığın büyük bölümü insanca yaşama olanağından yoksun bırakılıyor. (YILDIRIM KOÇ-Aydınlık Gazetesi)
"Dünyanın neresinde olursanız olun;
bir insan haksızlığa uğruyorsa, eziliyorsa, onun yanında olun ve ona kavgasında yardımcı olun.
Çünkü bu, bir devrimcinin en büyük özelliğidir."
CHE
Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pırıl pırıl bir güç var
Karanlıkta boy atmaya
Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kızıl elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.
PABLO NERUDA
"Tarih kralların çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır."
VOLTAIRE
Merhaba!