"Kurtlar sofrası..." dedi imalı bir şekilde.
"Attilâ İlhan" dedim. "Onun sayesinde dilimize yerleşti desem yeri..."
Tanımaz sandım, yazarın Kurtlar Sofrası kitabından bir cümleyi söyleyince yanıldığımı anladım: "Memleket bir kurtlar sofrasına dönüşmüş ise isyan haktır."
"Kurtların aç kaldıkları zaman bir halka oluşturarak, aralarında en güçsüz olanın, bitkin halde yere yığılmasına kadar birbirlerinin gözlerine bakarak beklediğini, yere yığılır yığılmaz da güçsüz olanı yediklerini, deyimin de buradan geldiğini" söylemek istemedim. Eminim ki, onlar varlıklarını sürdürmek için içgüdüsel olarak yapıyorlar, oysa biz insanlar güçgüdüseliz. Güçsüzlerin üzerinden güçlenmeyi marifet sayacak kadar da pisgüdüseliz ...
(SEMA SOYKAN / Öteki Şeylerin Tarihi - Alfa Basım Yayım)
(Karikatür: İzental)
Harese nedir, bilir misin oğlum?
Arapça eski bir kelimedir.
Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.
Harese şudur evladım:
Develere çöl gemileri derler bilirsin,
bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden,
aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanaklıdır yani.
Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır,
gördükleri yerde o dikeni koparıp çiğnemeye başlarlar.
Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar.
Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider.
Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz
ve
engel olunmazsa kan kaybından ölür deve.
Bunun adı haresedir.
Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir.
Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum,
tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz.
Kendi kanının tadından sarhoş olur.
(ZÜLFÜ LİVANELİ / Huzursuzluk - İnkılâp Kitabevi)
(Karikatür: MURAT SAYIN - Cumhuriyet Gazetesi)
Orta Doğu'da yaşananlar nefesimizi kesiyor. HAMAS'ın gerçekleştirdiği 11 Eylülvari Aksa Tufanı saldırısı, bir tarafıyla İsrail yönetiminin Filistin'i yok etme projesi için düğmeye basması adına biçilmiş kaftan oldu. Netanyahu bu durumu doğal akışta kendi iç politika tahterevallisi için kullanmayı tabii ki ihmal etmedi.
Durumdan vazife çıkarmayı yaşam tarzları haline dönüştürmüş dünya sahnesinin büyük yıldızları hemen yine ortaya çıktılar. Sonuçta, her şeyin arkasında aslında onların olduğunun imajı sanki işlerine yarıyor! Dolayısıyla hemen ABD, Rusya, Avrupa ve hatta her büyük devlet, geleneksel hatlarına sadık kalarak konuya müdahil olmak istiyor.
Ben kahroluyorum, çünkü filler tepişirken olanlar yine çocuklara, masum sivillere oluyor. Onlarca yıldır Orta Doğu'nun petrol, su, din, toprak ve kişisel ego savaşları sürüyor. Dünyada hangisi olursa olsun, inanç manipülasyonu kadar insan beynini felç eden ve dünyayı kana bulayan başka bir konu yok!
(BEDRİ BAYKAM - Cumhuriyet Gazetesi)
***
Bu gelen savaş ilk değil.
Çok savaş oldu bundan önce.
Bittiği gün en son savaş
bir yanda yenilenler vardı gene,
bir yanda yenenler vardı.
Yenilenlerin yanında
kırılıyordu halk açlıktan.
Yenenlerin yanında
halk açlıktan kırılıyordu.
(BERTOLT BRECHT)
***
"Savaş şayet iyi bir şey olsaydı, onu asla ama asla yoksullara bırakmazlardı."
(TEKİN DENİZ)
Savaşlar olmasın!