Bir Hint masalı:
Kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür ve der ki:
"Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var! O yüzden sana yardım edemem."
Nazi Almanyası II. Dünya Savaşı'nda, Barbarossa Harekatı adını verdiği plan dahilinde SSCB'ye bağlı Ukrayna'ya saldırır. Bu saldırı, 1927'de Ukrayna'da kurulan ve Sovyet Ligi'nde başarılı bir grafik çizen Dynamo Kiev'i de etkiler. Takımın futbolcuları Sovyet Cepheleri'nde Nazi saldırılarına karşı saf tutar ve bunun sonucunda Dynamo Kiev sportif faaliyetlerine ara vermek zorunda kalır. Cephede saf tutan futbolculardan da kimisi esir alınır, kimisi angarya işlerde çalıştırılır, kimisi de öldürülür. Eylül 1941'de ise Nazi Almanyası Ukrayna'yı tamamen işgal eder.
1942'ye gelindiğinde Dynamo Kievli futbolculardan bazıları esaretten kurtulur ve Kiev'e döner. Bunlardan biri de takımın kalecisi Nikolai Trusevich'dir. Ancak Kiev eski Kiev değildir ve Trusevich'in yaşamını sürdürebilmesi için çalışması gerekmektedir. Kısa bir zaman sonra Krusevich bir fırında iş bulur. Çalıştığı fırının sahibi Losif Kordik'tir. Bir futbol aşığı olan Kordik, Krusevich'i de tanımaktadır. Kordik'in teşvikleriyle cesaretlenen Trusevich eski takımı Dynamo Kiev'i toplamaya karar verir.Ancak bu kolay olmayacaktır. Çünkü hem kimlerin hayatta olduğu bilinmemektedir hem de Naziler Ukrayna'da kontrolü tamamen ele geçirmiştir ve sıkı bir baskı/denetim uygulamaktadır. Ancak Trusevich kararlıdır ve çabası sonuç verir. İlk bulduğu kişi Makar Goncharenko olur. Sonra Kuzmenko, Svyridovskiy, Klimenko derken takım eksik de olsa 8 kişiyle (Nikolai Trusevich, Aleksey Klimenko, Makar Goncharenko, Mikhail Svyridovskiy, Mikhail Putistin, Nikolai Korotkykh, Fedir Tyutchev, Ivan Kuzmenko) toplanır. Ama takımın maça çıkabilmesi için üç kişiye daha ihtiyaç vardır. Çözüm bulunur, demiryolu işçilerinin kurduğu Lokomotiv'den üç futbolcu (Vladimir Balakin, Mikhail Melnyk, Vasil Sukharev) takıma dahil edilir. Kısa bir zaman sonra da 1942'nin ilkbaharında 'fırıncılar' olarak anılan FC Start kurulur. Goncharenko o günleri daha sonra şöyle anlatacaktır: "Kreschatick Sokağı'nda kayınvalidemin evinde kaçak olarak yaşıyordum. Bir gün ansızın geldi ve bana bir futbol takımı kurduğunu söyledi. Diğer çocukları da bulmalıydık. Kuzmenko'yu birkaç defa sokakta görmüştüm. Ona ulaşmak zor olmadı. Daha sonra Svyridovskiy'e ulaştık. O da diğerlerine..."
Bu takım Alman Hava Kuvvetleri'nin yenilmez takımıdır. Tarih, 6 Ağustos 1942'yi gösterdiğinde FC Start ile Flakelf, Zenit Stadyumu'nda karşılaşır.Sonuç Flakelf için hüsrandır. Flakelf, FC Start'a 5-1 yenilir. Nazi komutanları ve yetkilileri bu sonucun duyulmaması için çaba sarf eder. Bununla da yetinmez ve üç gün sonraya 'intikam almak' için rövanş maçı koyar... Naziler duyurular, hazırlıklar yaparak 9 Ağustos'taki maça ilgiyi arttırmayı amaçlar. Çünkü maçı kesin kazanacaklarından emindirler.
FC Startlı futbolcular maçtan 1-2 hafta sonra tutuklanır ve toplama kamplarına götürülür. Burada kimi yapılan işkencelerde ölür, kimi idam edilir, kimi kaçarken öldürülür, kiminin de kaçmayı başardığı ileri sürülür. Eduardo Galeano ise 'Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri' kitabında bu olaya yer vererek, "Bir uçurumun kıyısında üzerlerinde formalarıyla onları kurşuna dizmişler" der...
Öte yandan işgalci Nazi güçlerine karşı ölümü göze alıp maça çıkan ve kazanan FC Startlı futbolcular unutulmamıştır. Futbolcular anısına 1971 yılında bir anıt yapılmış ve anıta şu yazılmıştır: "Kazandığınız zafer unutulmayacak korkusuz kahramanlar." (UTKU GEL-soL Haber)
"Her insan hayatı boyunca kendi heykelini yontar."
İLHAN SELÇUK
SERVER TANİLLİ
Üniversitelerde ders olarak okutulan "Uygarlık Tarihi" kitabının yazarı Server Tanilli sıkıyönetim mahkemesinde yargılanmaktadır. "Ben, bilim adamı olarak tarihe ve ulusuma karşı sorumluyum; mahkemelere hesap vermem!" der. Uygun bir karar için fikirlerini biraz yumuşatması ima edilir. Tanilli, bir Attilâ İlhan şiiri ile cevap verir:
o sözler ki kalbimizin üstünde
dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız
o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız.
ATTİLÂ İLHAN
Merhaba!