1 Aralık 2024 Pazar

DEVE, EŞEK ve DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN

 

Onuncu yüzyılın sonlarında Pers vezir Abdül Kasım İsmail, kitaplarını yangınlardan, talanlardan korumak için dört yüz devenin sırtına yüklediği yüz on yedi bin kitabı yanında taşırdı. Kitaplar, develere Pers alfabesinin otuz iki harf sırasına göre yüklenirdi. Vezir, okumak istediğinde deve ıhdırılır, kitap deveden indirilir ve vezir, ilme ve şiire dalardı.


***



"Okumaya vaktim yok" diyenleri hiç anlamadım çünkü bana göre okumak boş vakitlerde yapılacak bir şey değil. Zaten bana göre insanın boş vakti varsa ömrü boşa gidiyor demektir. "Mesleğim gereği okumam gereken çok şey var, başka şey okuyamıyorum" diyenleri de anlamıyorum. Sanki mecburiyetten her gün kuru ekmek yerken bir gün önünüze yoğurtlu soslu iskender konduğunda "Ben her gün mecburen kuru ekmek yediğim için bu nefis yemeği yiyemiyorum" demek gibi bir şey bu durum. Yemezler yani! Okumayan kitle içinde bir de okumama durumlarına kılıf uydurmak için "Okumak önemli değil, ne okuduğun önemli" diyen entel-danteller var. Bence değil! Ne olursa olsun okumak önemli. Çünkü ancak öyle yaparsanız okumak bir alışkanlık haline gelir. Okudukça okursunuz. Okudukça ister istemez öğrenirsiniz. Çünkü kapı kapıyı açar, bilgi yeni bilgileri getirir. Bilgilendikçe bilinçlenebilir insan çünkü bilgi olmadan bilinç olmaz. Ve tabii ancak bilinçli insanlar kayda değer fikirler üretebilir. Fikirler birbiriyle çeliştikçe zenginleşir, yeni fikirler yenilikleri üretir. Özellikle eğitimciler ve yöneticiler akıl fikir sahibi olmalıdırlar. Çünkü fikirleri akıl süzgecinden geçmiş ve okuyarak edindikleri zengin bilgileriyle köklenmiş insanları aldatmak ve kullanmak zordur.
(...)
Okumak konusunda mazeret ve polemik üretmeye bayılan "yarı aydın" kişiler tam burada "Okumakla adam olunmaz" diyeceklerdir. Doğrudur. Bazılarının adam olmak diye kabul ettiği örneğin zengin olmak için okumak şart değildir. Hatta bu noktada "Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır" sözünü hatırlayarak ona da hak vermek gerekebilir. Ama siz anladınız aslında benim ne dediğimi. Yine de ben yazayım, yanlış anlama olmasın. Benim sözümün özü şu; her okuyandan adam olmaz belki ama okumayandan asla fikir adamı olmaz. Oldum diyen de ancak doğan görünümlü şahin olur. 

(SERRA MENEKAY / Laf Ebesi'nin Ödemiş'i - Galeati Yayıncılık)







Merhaba!