Sait Faik'in romanı "Medar-ı Maişet Motoru", "Yeni Mecmua"da tefrika olarak yayımlanır. Sonrasında da yazar, annesinin verdiği parayla bastırır kitabını. Roman, henüz dağıtıma çıkmamışken Bakanlar Kurulu kararıyla toplatılıverir. Sait Faik, dostu Sabahattin Eyüboğlu'na şöyle yakınır:
"Hayatı tozpembe görüyordum ki mahkemeye verildim. Üç beş kuruş kazanalım derken üstüne bir de mahkeme masrafı ödedim. Üzüntüsü de caba. Romanda, kahramanlarım rahat etmek için hapse giriyorlardı. Bütün sebep bu!"
Aradan zaman geçer. Sait Faik, yeni bir öykü kaleme alır: "Kestaneci Dostum"
Kestane pişiren çocuğun mangalına tekme atılır öykünün bir yerinde. Çok geçmeden Sait Faik, yine karakoldan çağrılır:
"Kim attı tekmeyi?"
"..."
"O zaman çocuğu bul! Okusun da adam olsun. Kestanecilik etmesin!"
"İyi de öykü kişisi o... Nereden bulayım?"
(EREN AYSAN - Cumhuriyet Gazetesi)
'1964'ten beri Darüşşafaka'da okuyan her çocuğun aldığı eğitimde Sait Faik'in katkısı var'
Sait Faik'in çok bilinmeyen diğer bir yanı da eğitime olan tutkusu. Hayatı boyunca eğitime ve öğrencilerin gelişimine önemli katkılar sunan Sait Faik'in Darüşşafaka ile buluşma hikâyesi de son derece ilginç:
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi'nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul'un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka'yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder.
Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık'a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafaka Cemiyeti'ne iki ödev verir: 1955'te kurduğu "Sait Faik Hikâye Armağanı"nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı "Sait Faik Abasıyanık Müzesi"nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir. (BirGün Gazetesi)
***
SAİT'E AĞIT
Ölmüş Sait
Deniz mavisinden erken
Bunca sevgiden sonra
Ölmüş, annesini öperken.
Ölmüş, eli ayağı uzak
Camların üstü buğu
Ölmüş, çocuklar izin vermeden
Yüzünde sarışın çocukluğu.
(FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA)
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder