Ressam Abidin Dino, 1934 yılında İstanbul'da karşılaştığı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir portresini çizer karakalem... Resmi beğenen Atatürk, Dino'nun isteği üzerine imzalar...
Nâzım sorar ya;
"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" diye...
Bence yapmıştır!..
SUNAY AKIN
***
Yurtta giderek ağırlaşan baskı ortamı, yaşam koşullarının elverişsizliği nedeniyle dışarı çıkan Abidin Dino önce İtalya'ya, daha sonra Fransa'ya geçerek buraya yerleşti. Dönemin Paris'i sanatçılar açısından tam bir platform gibiydi. Fikret Mualla, Avni Arbaş, Picasso, Meyerhold, Tristan Tzara ve Yves Montand gibi çok sayıda sanatçıyla tanışma, onların oluşturduğu sanat havasını soluma olanağına kavuştu. Kendisinden sonra gönderilmek için gümrüklere teslim edilen seramikleri ise asla yurt dışına çıkamadı. Çünkü seramikler üzerine atılmış "Abidin" imzasına gizlenmiş orak-çekiç resmi "uyanık" görevlilerin dikkatinden kaçmamıştı. Bu nedenle böyle bir propagandaya alet edilmemeleri için seramikler kırılarak yok edildi. Paris'e gittiğinde bu kötü olayı duyan Picasso Abidin'e, "Hadi, gel başka seramikler yap. Vallauris'de benimle pek o kadar sıkıntın olmaz" diyecektir. (A. CELAL BİNZET - Aydınlık Gazetesi)
***
7 Aralık 1993'ün sabahı John Berger, Abidin Dino'nun ölüm haberini alınca:
"Bu sefer ağladım. Hem de köpek gibi. Soluğum kesilircesine. Acı hayvani bir duygudur... Çoğu zaman soylu bir insanın ölümünden sonra bir ışık söndü derler. Basmakalıp bir söz, ama ölümden sonraki alacakaranlık daha iyi anlatılabilir mi? Gördüğüm beyaz kağıt kömür rengini almıştı. Siyah ve kömür yokluğun rengidir." (JOHN BERGER - Portreler)
ABİDİN DİNO & JOHN BERGER
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder