Fuzuli'ye sormuşlar, en güzel şey nedir diye. Sevmek demiş.
Ya sonra demişler; sevilmek demiş.
Neden önce sevmek demişler.
Fuzuli demiş ki;
İnsan sevdiğinden emindir ama sevildiğinden hiç bir zaman emin değildir...
Anadolu'nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya, hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır.Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır. Adam üzerini değiştirir, yatağa yönelir. Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir... Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.
Kadın kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer ve pencereden aşağıya atlar. Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili... Kaçıyorlar. Tarlaları, ovaları aşarlar... Anadolu'da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar. Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki:
'Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor.'
Çıkarıp bakar ki...ayakkabısının içinde bir tomar para!!! Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek.
'Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti.'
Yaban elde muhtaç olmasın diye!!! O yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu. O güzel insanı, o onurlu davranışı sergileyen, o terk edilen adamı hepiniz tanıyorsunuz... Çünkü O; bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece...
Evet o kişi Aşık Veysel'di...
SUNAY AKIN
(Bir Çift Ayakkabı)
Güzelliğin on para etmez,
Bu bendeki aşk olmasa.
AŞIK VEYSEL
Aşka gönül ile düşersen yanarsın.
Zeka ile düşersen kavrulursun.
Akıl ile düşersen çıldırırsın.
Duygu ile düşersen gülünç olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin.
Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.
ÖZDEMİR ASAF
Merhaba!
AŞIK VEYSEL
Aşka gönül ile düşersen yanarsın.
Zeka ile düşersen kavrulursun.
Akıl ile düşersen çıldırırsın.
Duygu ile düşersen gülünç olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin.
Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.
ÖZDEMİR ASAF
Merhaba!