Azgelişmişliğin Mekanizması adlı kitabında şöyle diyor J. M. Albertini:
Az gelişmiş ülkelerin şehir ekonomileri, hayat biçimleri bakımından, ülkenin geri kalan kısmına yabancıdırlar. Batılılar, film, reklamcılık, eğitim ve yabancıların varlığı yoluyla, şehir halkı üzerinde egemenlik kurarlar. Şehir, geniş ölçüde "kültürsüzleşmiş" bir topluluktur.
Sömürücü, yerli halkın, metropoldeki sömürgeci halka benzemesi amacıyla, eski anlayış ve kuruluşlara, yeni bir biçim vermeye çalışır.
Albertini' nin dediklerini Gandhi' nin şu sözleri tamamlıyor:
"İngiltere, Hindistan' ın kentlerini sömürdü. Hindistan' ın kentleri ise kırsal kesimini sömürdü. Köylerin kanı, kentlerin yapımında, harç niyetine kullanıldı."
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, " Yaban" ın ikinci baskısına yazdığı önsözde " köylünün sefaletinin sebebi, Türk aydını gene sensin! Anadolu halkının bir ruhu vardı; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı; işletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin! Ne ektin ki, ne biçeceksin?" diye çıkışıyor.
Haklı değil mi?
Köylüleri iyi tanıyorum. Milli gelirden en az pay alanlar, okumasız yazmasız olanlardır, en çok kandırılanlardır. Unutulmuş, üstlerinden kağıt kalem geçmemiştir. Birer canlı müze, birer canlı türküdür onlar. Onların kullandıkları dil kısa, özdür, yılların cilasını taşırlar. Gelir düzeyleri düşüktür diye bazı kentsoylular onları basit ve önemsiz görebilirler. Onların duygularının da basit olduğunu sanabilirler. Değildirler. Çok güçlü, evrensel duygular taşırlar. Onların inceliği, giyimlerinde kuşamlarında değildir, dokudukları kilimlerin güzelliğinde, söyledikleri türkülerin tadındadır.
OSMAN ŞAHİN
(Osman Şahin, 1940' ta Mersin'in Aslanköy Kasabası'nda doğdu. Dicle Köy Enstitüsü ile Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü'nü bitirdi. Malatya, İzmit, İstanbul liselerinde beden eğitimi öğretmenliği yaptı. 12 Eylül darbesinden sonra sürgüne gönderilerek zorla emekli edildi. Bir roman eleştiri yazısı yüzünden 18 ay hapis yattı. Bir çok ödül alan öykülerinden 23' ü filme alındı. Filmler, yurt içi ve yurt dışı film festivallerinde Türk Sineması'na 35'ten fazla ödül kazandırdı.)
"Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım" diyen Bedri Rahmi'nin dizeleri:
"Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım" diyen Bedri Rahmi'nin dizeleri:
BÜYÜK ŞEHİRLERİ TAKDİM EDERİM
Sana büyük şehirlerden bahsedeceğim;
En büyük camiler orda kurulur
En küçük mezarlar orda kazılır
En kara yazılar orda dizilir
Yüksek minarelerde sela verilir
Civar hanelerde zina edilir
Büyük şehirlerde yalan söylenir tosunum
Halbuki küçük köylerin
Mezarlığı bile yoktur.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
Merhaba!