3 Eylül 2024 Salı

ÖDEMİŞ'TEN TELGRAF VAR !

 



Der'aliyyede tarafdaran-ı istibdadın Sadr-ı azamı Tevfik Paşa'ya,

Meftunu hürriyet olan ve bu uğurda kanlarının son damlasını akıtmaya her anu zaman müheyya bulunan seksen beş bin nüfusu mütecaviz ve fedakârlık ve dilâverliği ile müştehir kazamız sekenesinin hadim ve mahsul-i istibdad olan kabinenize zerre kadar itimadı yoktur. Sadaret Makamını mezar taşınıza yazdırmak için kabul ettiniz ise üç gün de kafidir. Yok, vatanı mahv ve milleti dereke-i sülfiyete indirmek ve kan döktürmek için deruhte ettiniz ise bu alçaklıktır, hainliktir. Cezasız kalmaz. Sükût et, yoksa indireceğiz.

Umumi ahali namına
Ödemiş Belediye Reisi 
ALİ HAYDAR


***


Bayındır ve Tire işgal edildikten sonra Rum ve Ermeni papazlar kaymakamlık binasında toplanıp Yunan ordusunun Ödemiş'e girişinde yapılacak karşılama töreninin hazırlığı ile uğraşırlarken Rum papaz Jandarma Komutanı Tahir Bey'e "Kumandan Bey, şimdiye kadar biz ağladık, bundan sonra Türkler ağlayacaktır ve ağlamalıdır" der. Bunun üzerine Ödemiş Kaymakamı Bekir Sami (Baran) Bey, İstanbul'a Dâhiliye Nezaretine bir telgraf çekerek şöyle yazar; 

"Yunanlılar güzel İzmir'i işgal ettiler. Bizim kâfi kudret, kuvvet ve imanımız vardır. Emrinizi makine başında bekliyorum." 

Bu telgrafa Dâhiliye Müsteşarı Kirya Timolyan imzalı şu yanıtı alır:

"Talimatı validen alınız."

İzmir Valisi İngilizlerin adamı olarak bilinen Kambur İzzet'tir. Onun vereceği talimat zaten bellidir. Bunun üzerine Kaymakam Bekir Sami Bey bir devlet adamı olarak davranmayı sürdürerek tekrar Dâhiliye Nazırına telgraf çeker ve şöyle der:

"Ben Timolyan adında bir müsteşarı tanımıyorum. Sizin imzanızla emir bekliyorum." 

Bu kez nazırın imzasıyla aynı emir gelir:

"Talimatı validen alınız."

Kaymakam bu defa doğrudan Padişah'a telgraf çeker. Ancak Sadrazam Damat Ferit'ten de benzer yanıt gelir. Mevcut işgal durumu altında gerçekleşen bu telgraf trafiğinin tek bir anlamı vardır: Artık devlet bitmiştir. Kaymakam en sonunda tarihe geçen bir protesto bildirisi yayınlar ve bildiriyi İzmir Valiliğine gönderir. Bildiride özetle şöyle denmektedir:

"Sizinle yaptığımız Ateşkes Anlaşması bizim ve sizin namusunuz değil miydi? Biz buna uyduk. Siz uymadınız. Güzel İzmir'i Yunan'ın pis ayağıyla çiğnettiniz. Şuna emin olunuz ki; Hristiyanlara dün de bugün de kötü işlem yapılmadı. Bundan sonra da yapılmayacaktır... Yunan işgal kuvvetleri İzmir'den çekilmediği takdirde dökülecek kanın sorumluluğu sizin ve temsil ettiğiniz milletlerin olacaktır... Artık bilin ki kalem değil silah konuşacaktır..."

(BEHİÇ GALİP YAVUZ - Ödemiş'in Tarihi, Ödemiş Belediyesi Yayını)



Ödemiş'in kurtuluşu, 
3 yıl 3 ay 3 gün süren Yunan işgali sonrasında
3 Eylül 1922 tarihinde gerçekleşti.

KUTLU OLSUN ! 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder