Aşka burun kıvırma sakın; o çöl ortasında çimenli bir yerdir.
MAX EHRMAN
Sen ilk aşkım, ilk göz ağrımsın;
Dünyalara değişmem seni.
Keyfimden uçtuğum oluyor
Rüyama girdiğin geceler.
Bayram sabahı bile olsa,
Sensiz doğan günü neyleyim!
CAHİT SITKI TARANCI
Nereye gitsem, hangi boylama sığınsam
Bir kentin kenar mahalleleri gözlerin
Ne kadar bulvarlara yerleştirsem de anılarımı
Sensin, kendinden öte bir şeysin
Bence biraz daha uzatmalısın saçlarını
Bir yaprak fırtınasında usulca rakı içeyim
Anladım, adı niye akşamsefası bu çiçeğin...
AHMET ERHAN
Oturmuşum rıhtımdaki kahveye
Önümde martılar, deniz
İçim bir dünya
Dışım bir dünya
Kederler oynaşıyor sularda
MEHMED KEMAL
Resim: HASAN KIRDI
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
(Soluğunun elma kokması bundandı belki)
Bir elma kokusuna tutundum düşerken
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Çocuksun sen, çocuğumsun
AHMET TELLİ
Şairler değil midir, yan yana gelme olasılığı düşük yahut imkansız sözcükleri nikâhlayarak, nişanlayarak buluşturanlar ve böylelikle estetiğin, hatta yokülkenin, postmodernitenin kıyılarına ulaşanlar?
MURAT BATMANKAYA
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder