"Bir Tiran'ın hak ettiği yargı, iktidarının yıkılışıdır. Çarptırılacağı ceza da halkın özgürlüğünün uygun gördüğü cezadır. Halklar, şimşeği çakarlar, yargıları budur onların. Halklar kralları itham etmezler, işlerini bitirirler sadece, hiçe indirirler onları!"
MAXIMILIEN ROBESPIERRE
"Bedreddin yaşıyor mu hâlâ?"
Çelebi Mehmet böyle soruyor kendi kendine, ya da lalasına, yani veziriazamına. Şair böyle düşlemiş. Koskoca padişah korkusunu yenememiş, halkın bilinçlenmesinde, iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı anlamasında güçlü bir ışık yakmış adamın ölüp gittiğine inanamıyor. Belki de sezgiyle biliyor, büsbütün yok olamaz böyleleri. İster as, ister kes, ister doğra, ister binlerce parçaya böl. Çoğalırlar, çoğalırlar, binlere, on binlere, milyonlara dağılırlar...
OKTAY AKBAL
(Yaşasın Edebiyat)
...Hilmi Yavuz Birinci Mehmet'i konuşturuyor:
"Bedreddin yaşıyor mu hâlâ?" sorusu içini kemirmektedir halkın isyanını kanla boğan padişahın... Veziriazamına soruyor:
bedreddin yaşıyor mu hâlâ?
ben ki yazmalara ve bala
hükmedendim; ihaneti gül diye
resmedendim; denizin gönderine ölümü
çektirendim ben, lala
bedreddin yaşıyor mu hâlâ?
dersin ki onu, mülhidlerini
ormandan ayırmak olası değil
boynu laleden geçilmez
saçları taflandır ve çağla
ve alnı ak ketende yaban çileği
dağılan onlardı, lala
bedreddin yaşıyor mu hâlâ?
kuşlarla akan ipeği
göllerde uçan çiniyi
ve sevdayı, umarsız kına çiçeği
gibi bölüşen onlardı, lala
bedreddin yaşıyor hâlâ
HİLMİ YAVUZ
Cellat uyandı yatağında bir gece
"Tanrım" dedi "Bu ne zor bilmece
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe..."
ATAOL BEHRAMOĞLU
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder