8 Ağustos 2021 Pazar

"CAN" DAN


    Hilmi Yavuz, Özdemir Asaf'ın bir etkinlikte, seyirciye anlattığı şu anıyı aktarır:

   "Edebiyat hocamız İsmail Habib Sevük'tü. Sınıfta heğkese şiiğ okutuğ, sığa bana gelince, atlayıp yanımdakine geçeğdi. Biğ-iki, bu hep böyle süğegidiyoğ. Biğ gün değste pağmak kaldığdım ve 'Hocam' dedim sınıfta heğkese şiiğ okutuyoğsunuz. Bana okutmuyoğsunuz. Niçin okutmuyoğsunuz?

  İsmail Habib Hoca, bu soğuma şu cevabı veğdi: Oğlum Özdemiğ, sen şiiğ okumuyoğsun. Şiiğin canına okuyoğsun..."

   Özdemir Asaf bu anekdotu anlatır anlatmaz, salon kahkahadan kırılmaktaydı ki Özdemir, kaşla göz arasında şunu ekledi: "Şimdi ben buğada, kendi şiiğleğimin canına okuyacağım..." (MÜNEVVER OĞAN - Aydınlık Gazetesi)  



   Şiirlerinde babasının Asaf ismini kullanır, oysa asıl ismi Halit Özdemir Arun. 1950 yılında Cağaloğlu'nda açtığı matbaasının açılış işlemleri için gittiği vergi dairesindeki memur adını sorar. R'leri "ğ" olarak söyleyen babam "Halit Özdemiğ Ağun" der. Özdemir bilinen bir isim olduğu için memur belgelere Halit Özdemir Ağun yazar. Bankonun üzerinden eğilerek bakar. Yanlış yazıldığını görünce "Soyadımı yanlış yazdınız. Doğğusu Ağun" der. Memur yüzüne bakar. "Evet, Ağun" der. "Hayığ, hayığ Ağğun". "Beyefendi anladım. Ağun". Babam sinirlenir. Cebinden kalemini kâğıdını çıkarır, kocaman harflerle ARUN yazar, r'lere basa basa yüksek sesle okur. "AĞĞĞĞĞUN". Can Yücel'de 28 Ocak 1981 günü Bebek Camisi'nden Aşiyan'a kadar geldikten sonra bir şiir yazar: CENAZE DÖNÜŞÜ

Anlaşıldı bu

R'lerin intikamı

Onlar yuttu Özdemir Asaf'ı.


   (SEDA ARUN - Cumhuriyet Gazetesi)


***



CAN YÜCEL & FAKİR BAYKURT


   Fakir Baykurt, Can Yücel'in TÖS'ün 1968 yılında düzenlediği Devrimci Eğitim Şurası'na da katılıp 'Devrimci Eğitim Andı'nı yazıp şuraya sunduğunu, andın kabul edilip hep birlikte okunduğunu ifade eder.

"Türküm, doğruyum, devrimciyim
Yasam iç ve dış gavuru dışarı atmak
Yurdumu tez elden kalkındırmaktır.
Ülküm, işçiye iş,
Köylüye toprak,
Bebeye süt,
Yavruya ekmek ve kitap,
Gence gelecek sağlamaktır.
Varlığım ulusal kurtuluşumuza
Bağımsızlığımıza armağan olsun."


   Fakir Baykurt, anılarında sonrasını şöyle anlatır:

   "... Can'a teşekkür etmem gerekiyordu, yanına gittim. "Ötekini de baban yazmıştı, biliyor musun?" dedim. Orasını karıştırma! der gibi güldü cin, "Ondan yürüttüm!" dedi. Sonra ekledi, "Canım yürüttümse babamın andını yürüttüm, başkasının andını yürütmedim!" dedi, güldü... 1938-1946 yılları arasında Türk eğitim tarihinin en değerli şuralarını toplamış olan Hasan Ali Yücel'i de anmış olduk böylece..." (Mülkiye Haber)






Merhaba!    
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder