Resim: ELİF NACİ
D Grubunun kurucularından... Yarım yüzyıllık bir ressam, bir sanat adamı. Elif Naci'yi zamanın hiç etkilemediğini sanır insan. Daha doğrusu Elif Naci'ye baktıkça zaman diye bir şeyin olmadığını... Zaman saçları aklaştırır, bir kaç çizgi ekler yüze, başka ne yapar? İçimizdeki insana, o yaşlanmayan çocuğa elini sürebilir mi? Elif Naci gibi kendini yaşamla sanatın, dostlukla sevginin, her şeyin üstünde insan olmanın, insan kalmanın coşkusuna verebilmişse... Zaman kurşun rengi bir toz yağdırır üstümüze, elimizle silkeleriz, kurtarırız kendimizi zamanın, yaşın ağırlığından, bulanıklığından, karamsar etkisinden... Bir gülüştür, bir nüktedir, bir sevgili bakıştır, bir dostça sesleniştir, bir sanat tartışmasıdır kurtarıcımız... (OKTAY AKBAL - Yaşasın Edebiyat)
ELİF NACİ
... İstanbul'un, Roma'nın, Berlin'in sokaklarında göçmen bebekler kâğıt mendil satıyor. İklimler kalmadı, artık fırtına ve tufanları yönetmeye çalışıyoruz. Aşk, cep telefonuna gelen kuru bir mesajdan öte gidemiyor. Romantizm çoktan öldü ve idealizm artık enayilik. Küresel anlamda bir kimlik bunalımı yaşıyoruz. Tarihe bakın, dünyanın en çalkantılı dönemlerinin ardından müthiş sanat eserleri ortaya çıkmıştır. İnsanın kötülükten kaçması, nefes alması için gereklidir sanat. Resim, müzik, dans, heykel, tiyatro, film, edebiyat kurtaracak bizi. Bir kişi de okusa, izlese ümit var demektir. Yazmak son silahım değil, yaşamak için tek silahım.
ELÇİN POYRAZLAR
(Söyleşi: ERAY AK - Cumhuriyet Kitap)
Oyuncu, yönetmen Yücel Erten, tiyatro tarihine geçen ustalara takdim edilen "Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü'ne değer görüldü. Erten, ödül konuşmasında şunları söyledi:
"Ortak mücadeleye katkım olduysa ne mutlu bana. Biliyorum son dönemde mücadelede yaralımız çok oldu. Bir söz vardır, seni öldürmeyen şey güçlendirir diye. Lütfen ölmeyelim. Ölmemek için el ele kol kola, omuz omuza yüreklerimizi bir tutalım. Adalet için, eşitlik için, laiklik için, özgürlük için, Cumhuriyet için, demokrasi için, barış için, bir enerji kalkanı oluşturalım. Şiddetle ihtiyaç duyduğumuz ne çok şey var, saymakla bitmiyor. Konuşmamı Muhsin Ertuğrul'un bir sözü ile bitirmek istiyorum, kulaklarımızda çınlasın istiyorum. Şöyle demişti: Eğer tiyatroyu Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar götüremezsek, sahte dindarlığa, yalana ve riyaya karşı mücadelemizde silah olarak ne kullanacağız!" ( BİRGün Gazetesi)
MUHSİN ERTUĞRUL
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder