"Arının yaptığı tatlı bir kuyumculuk, demişler. Çiçekten çiçeğe çapkınlığı da cabası..."
FAHRİ ERDİNÇ
(Kore Nire)
...Orhan Kemal'in düzyazıya başlaması Nâzım'la ayaküstü tanıştıktan sonra, 52 numaralı tecrit odasında birlikte kalmaya başladıktan sonradır. Aslında idare Nâzım'a başka oda vermiştir ama Nâzım yalnız kalmak istememektedir; "Hayal bile edemezsiniz, nasıl nefret ederim yalnızlıktan...Bir tek satır yazamam, çıldırırım." Konuşurlarken bir ara söz Orhan Memal'in şairliğine gelir. Orhan Kemal okumaya başlar, ilk dörtlük bitmeden durdurur Nâzım, ikinci, üçüncü şiir için de yargı aynıdır: "Berbat!" Aylar sonra yazdığı şiiri yine Nâzım'a okur Orhan Kemal; "Beyrutta, / Yeni İstanbul lokantasında, / Bulaşıkların başındayım. / On sekiz yaşındayım. / Saçlarım taralı ve parlak, / Aklımda Eleni." Şiirin devamı vardır ama Nâzım daha fazla katlanamamıştır. Bir başka gün raslantısal olarak roman başlangıcı geçer eline Nâzım'ın. Okur beğenir. İşte o zaman Orhan Kemal'in yazınsal yaşamını değiştirecek ve belirleyecek ünlü sözünü söyler: "Birader, neden bahsetmediniz bundan. Siz düzyazı yazın, düzyazı!" (HALİT PAYZA - Aydınlık Kitap)
TARIK DURSUN K.
Tarık Dursun K. birlikte yaptığımız yürüyüşlerde bana, yazmakta olduğu ya da yazmayı tasarladığı roman ve hikayelerden söz eder, büyük bir alçakgönüllülükle ne düşündüğümü merak ederdi. Onun için roman yazmak, hikaye yazmaktan daha kolaydı. Çünkü, derdi, "Roman hoşgörülüdür, hataları bağışlar. Ama hikaye öyle değil. Hikaye karanfil ister." (AYDOĞAN YAVAŞLI - Aydınlık Kitap)
"Çünkü yaşanmışlık geçmiş zamana aittir. Oysa öykü geçmiş zamanı harç yaparak yeniden döküm yapmaktır."
NİHAT ZİYALAN
Yaşar Kemal, Abidin Dino'yu konu alan bir yazısında, onun "Doksan Çiçek, Dokunsan Çiçek" başlıklı sergisine göndermede bulunmak için olacak, Anadolu'da çiçeklerin konuştuğundan söz etmişti. Ne var ki sanatçının resmine koyduğu çiçekleri resim diliyle konuşturmak da Abidin Dino'ya özgü bir yetenektir. Nitekim yıllar önce bu isim altında Ankara'da düzenlediği sergisindeki çiçek resimleri, izleyicinin görsel belleğinde benzer örneklerine belki binlerce kez tanık olduğumuz çiçek imgesinin dışında tılsımlı bir iz bırakmış olmalıdır. Benim belleğimde böyle bir iz bıraktığından rahatlıkla söz edebilirim. Şairlerin birer çiçek delisi olmalarını bir yana bırakalım... (KAYA ÖZSEZGİN - Aydınlık Gazetesi)
ABİDİN DİNO - YAŞAR KEMAL
Köşe başını tutan leylak kokusu
Yakamı bırak da gideyim
OKTAY RİFAT
Tarık Dursun K. ayrılırken bize hep "Öpüldünüz çocuklar!" der, ardından eklerdi: "Çiçekler açtı."
AYDOĞAN YAVAŞLI
"Bir çiçeği öldürebilirsiniz ama baharı öldüremezsiniz."
CHE
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder