Atina duvarlarının hemen dışında bulunan Kynosarges'in çevresinde, sur duvarlarının içinde yaşayan öz Atinalıları çatlatırcasına, her mevsim çiçek açan bahçeler vardır. Atina'ya sonradan geldikleri için birinci sınıf yurttaş kabul edilmeyen yabancıların çocuklarına ders veren Antisthenes, bu çiçeklerin kokularını duydukça, özgürlük duygusunun daha da arttığını söyler öğrencilerine.
Bu kokular, kasım ve aralık aylarında, Küçük Asya'daki Mimas'tan Atina'ya gelen göçmenlerin getirerek yetiştirdikleri nergislerin kokusudur çoğunlukla. Atinalılar tarafından dışlanarak surların dışına itilen ve sadece Kynosarges'te ders görebilen göçmen çocukları, bu güzel kokulu çiçekleri kendileriyle özdeşleştirir, nergisleri bir başka severler!
Nergis çok güzel kokusuna karşın ürkek, hüzünlü ve iddiasızdır. Öyle ki, parlak beyaz gençliğinden, sarımtırak yaşlılığına kadar başını hiç yukarı kaldırmaz, göçmen çocuklarının ezikliğini ve hüznünü taşır taçyapraklarının her bölümünde.
(SUAT ÇAĞLAYAN / Sinopeli Diogenes - Kırmızı Kedi Yayınevi)
Nergisten sorumlu değilmişim bunu öğrendim
Kar umarsız yağabilir, ayaz çıkabilir
Uzun sürebilir, kötü şeyler olabilir
Nergis uyanmayabilir
Ne ışgını ne dalı sor ne de tomurcuğu
Aklım kırık, şaşırdı beklentilerim
Kimyasal korkular, kanlı gecelikler, dalgalı sirenler
Çocukları koyver, nereye gitseler ne yapsalar
Nasılsa füzeler bombalar onları buluyor
Nergisten ben sorumluydum, ışgından ve çocuklardan
Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur.
GÜLTEN AKIN
(Savaşı Beklerken)
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder