Atatürk; emperyalist, sömürgeci devletlere karşı verilen ilk örgütlü bağımsızlık savaşının önderiydi. Başarıyla yürütülen ve zafere ulaşan bu bağımsızlık savaşı tüm mazlum milletlere örnek olmuştur. Bu bağımsızlık savaşı verilirken İngilizlerin en çok korktuğu, Kuvayi Milliye ve bağımsızlık düşüncesinin, kendilerinin yönettiği sömürgelere sıçrayacağı, yayılacağı ve oralarda filizlenip büyüyeceği idi. Nitekim Türk bağımsızlık savaşı, bütün mazlum milletlere, Hindistan'ın bağımsızlık kazanmasına, Cezayir bağımsızlık savaşçılarına örnek oldu. (ALEV COŞKUN - Cumhuriyet Kitap)
***
Hindistan, Irak, Suriye ve İran'daki ilerici hareketlere; Çin'de, Yugoslavya'da, Küba'da, Cezayir'deki devrimcilere ilham veriyor bizim Cumhuriyetimiz. O nedenle İran Şahı Rıza Pehlevi; Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Sadabat Paktı (1937) imzalandıktan sonra, Atatürk'e yolladığı telgrafta şöyle diyor: "İmzacı devletler, sizin emperyalistlere karşı verdiğiniz mücadele sayesinde var olmuşlardır. Bu sonucu size ve Türk milletine borçluyuz." (BARIŞ DOSTER - Cumhuriyet Gazetesi)
***
1930'ların hemen başı. Ziraat Enstitüsünde öğrenciler bir tiyatro eserini sahneye koyacaktır. Aylarca çalışılır. Son provada Hadiye isimli genç kız düşüp ayağını kırar. Bu nedenle ertesi gün Halkevi'ndeki temsilde sahneye çıkamaz. Gazi'nin de eseri izlemeye geleceği anlaşılınca Hadiye'nin üzüntüsü daha da artar. Temsil günü Hadiye gözyaşı dökerken evin kapısı çalar. Gelen kişi "Bunu size Gazi Hazretleri gönderdi" diyerek bir kutu uzatır. Hadiye kutuyu açınca gülün üzerine iliştirilen bir notu görür: "Acil şifalar dilerim kızım. Kemal Atatürk". İşte bu anı bize 'İnsan Atatürk'ü layıkıyla tarif eder. Hadiye okulunu bitirir, Türkiye'nin ilk kadın ziraat mühendisi olur. (TOLGA AYDOĞAN - Atatürk'ün izindekiler / Cumhuriyetin Unutulan Kahramanları)
İzindeyiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder