26 Eylül 2022 Pazartesi

ÇAMURLU YOLLAR

 

   Milli hükümet, Lozan Barış Anlaşması gereğince birincisi 26 Aralık 1923, ikincisi ise 16 Nisan 1924'te olmak üzere iki genel af çıkarmıştır. Bu genel aflar, savaş sonrası dönemin uzlaşma sözleşmeleri olarak da değerlendirilebilir. Fakat milli hükümetin her iki affın dışında ısrarla tuttuğu 150 kişilik bir liste vardır ki listede yer alanlar, ülkeye ancak 1938 yılında, Atatürk'ün ölümünden dört ay önce çıkartılan yeni bir afla dönebilmiştir.
  150'likler listesi, Adliye ve Savunma Bakanlıklarının da yardımıyla İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanmıştır. Listede adları bulunanların orada yer alma gerekçeleri Kurtuluş Savaşı'na karşı faaliyette bulunmaları ve vatan hainliğidir.
   (...)
  150'likler arasında yer alan fakat çok daha önceden ülkeyi terk eden iki tane de edebiyatçı vardır. Bunlardan biri Refik Halit Karay diğeri ise Rıza Tevfik Bölükbaşı'dır. 
   Refik Halit 100. sıradadır: Aydede gazetesi sahibi ve Posta Telgraf Müdür-i Umumi esbakı Refik Halit.
  Sahibi olduğu Aydede gazetesinde Milli Mücadele karşıtı yazılar yazan, Mütareke Dönemi posta-telgraf genel müdürü olarak da Milli Mücadelecilerin haberleşmesini engelleyen Refik Halit, Ali Kemal'in linç olayından hemen sonra, 9 Kasım 1922 günü gizlice bindiği bir vapurla İstanbul'dan ayrılmıştır.
   (...)
  Yakup Kadri, 1969 yılında yayımlanan Gençlik ve Edebiyat Hatıraları'nda Atatürk ile Refik Halit'in ilişkisine yeni bilgiler eklemektedir.
  Mütareke yıllarında üç yıl verem tedavisi gördüğü İsviçre'nin Davos-Platz kasabasından dönen Yakup Kadri, arkadaşı Refik Halit'i Posta, Telgraf ve Telefon Umum Müdürlüğü koltuğunda bulmuştur. Fakat gidip görüşmek içinden gelmemiştir. Refik Halit'in görüşme isteğini ileten mektubuna ise

   "Ben de aynı arzuyu duymaktayım. Fakat seni gidip görmem için birtakım çamurlu yollardan geçmem lazım geliyor. Bunu da bir türlü göze alamıyorum."

   cevabını vermiştir.

   Aynı olay Yahya Kemal tarafından daha keskin ve kırıcı bir ifadeyle aktarılmıştır:

  İlk basımı 1968 yılında yapılan Siyasi ve Edebi Portreler adlı kitabındaki "Acı Bir Hatıra" başlıklı yazısında Yahya Kemal, Yakup Kadri'yle ilgili bir anısını anlatmaktadır. Bu anının esas konusu ise Refik Halit'tir.
  Yahya Kemal, o dönemde İkdam'da yazılar yazan Yakup Kadri'yi ziyaret etmiştir. Yakup Kadri o günkü makalesini yazarken Yahya Kemal de bir köşede oturmuş gazeteleri okumaktadır. Bir aralık Yakup Kadri, Yahya Kemal'e o gün Refik Halit'ten mektup aldığını söyler ve mektubu Yahya Kemal'e uzatır. Mektupta Refik Halit'in Yakup Kadri'ye yönelik barışma dileği yer almaktadır. Mektubun altında ise "Posta ve Telgraf Müdür-i Umumisi, hususi" damgası vardır. Bundan sonrasını Yahya Kemal'den dinleyelim:

   "Yakup Kadri ile Refik Halit eski dosttular. Birbirlerini anlamak için yaratılmıştılar, birbirlerine sonsuz bir hayranlıkları vardı; hareket-i milliye dostluklarına mani oluyordu. Yakup Kadri sırf hareket-i milliyeye olan sadakati sevkiyle bu güzel cevabı veriyordu. Güzel ve asil bir jestti, kendisini bütün gönlümle beğenmiştim."

   Yakup Kadri'nin Refik Halit'in barışma isteğine verdiği cevap ise şöyledir:

   "Beyefendi! Size kadar gelmek için çok pis yollardan geçmek iktiza ediyor, gelemeyeceğim."
   (...)
  Refik Halit'in en yakın arkadaşlarından olan Yakup Kadri, arkadaşından farklı bir siyasi duruşu benimsemiş, başlangıçtan itibaren Milli Mücadele'yi desteklemiştir.

   (CAFER YILDIRIM / Çankaya'nın Işıkları ve Edipler - Kaynak Yayınları)








Merhaba! 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder