Tahir Alangu, ülkücü bir yazarın, Ömer Seyfettin'in romanını 25 yılda yazdı, çalınmış zamanlarda... Öğretmendi, Anadolu'da dolaşıyordu, sonra İstanbul'a geldi ve onun gibi titiz bir öğreticinin bütün zamanlarını dolduracak kadar uğraşı varken, yaşamından saatler çalarak, Ömer Seyfettin biyografi romanını yazdı. Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman'ı yazdı, tercümeler yaptı, gazetelerde edebiyat eleştirileri yazdı ve öldü işte bir eli öpülesi adam daha... (1973'te öldü Tahir Alangu)
Dostumdu Tahir Alangu.
Ömer Seyfettin biyografi romanının kapak içindeki sunuş yazısı bana ondan bir hatıradır:
"Aman ne zor imiş burçak yolması / Burçak tarlasında Tanju, adam olması."
Nasıl da bilirdi bu ülkede halk yararına iş yapanların, ülkücülerin çilesini... Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman adını taşıyan üç ciltlik antolojisinin önsözüne şöyle yazmıştır:
"Haklarında ne hüküm verilirse verilsin, eserlerini, yaşama şartlarının çetinliği pahasına vermek zorunda kalanlara karşı duyduğum hayranlığı ifade etmek isterim."
Türkiye'de yazarın ikinci bir iş yapmadan sanatı ile geçinme olanağını bulamadığını iyi bilirdi. Bilirdi ki, iyi güzel, çağdaş, ülkücü, halk yararına, halkı yücelten ne varsa sanatta, edebiyatta, hepsi de çalınmış zamanlar ürünüdür. (SADUN TANJU - Kutsal İnekler)
TAHİR ALANGU
Ben muntazam günlük tutan biriyim. Tahir Alangu diye bir edebiyat hocamız vardı Galatasaray Lisesi'nde. Onun sayesinde oldu bunlar. Tahir Alangu bizim sınıfa ilk derse girdi. Lise 1'deyiz önümüzde edebiyat kitapları var. "Kaldırın o kitapları mollalar" diye girdi sınıfa. Elinde bir Sait Faik kitabı. Koydu birinin önüne, okuyun dedi. Yan sınıfta "Küfe Melahat" var. O da edebiyat hocası. O sınıftan hiç yazar çıkmadı. Bizim sınıftan Nedim Gürsel, Selim İleri, ben, bir de Osman İlter vardı Şahap Sıtkı İlter'in oğlu çok genç öldü, o da çok iyi bir yazar olacaktı. Bunları Tahir Alangu'ya borçluyuz. "Küfe Melahat" ın sınıfında olsak mefâilün fâilâtün. (FERHAN ŞENSOY - Söyleşi: ENVER AYSEVER / Cumhuriyet Gazetesi)
Merhaba!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder