24 Kasım 2015 Salı

HALKIN ÖĞRETMENİ




Mademki biliyorsun, neden öğretmiyorsun?
Zamanını boşa geçirdin ne işe yaradı?

(Sümer Atasözü)








Ben bir öğretmenim
Işık sürerim ekmeğime
Sevgi sürerim
Mesleğime boynuz takamam
Sonra nasıl bakarım
Çocuklarımın yüzüne



ALİ YÜCE







   Köy enstitülü öğretmenlere kadar, Türkiye'deki öğretmen okullarının mezunlarının büyük bölümü, okul ve ev dışındaki zamanlarını şehirlerdeki öğretmen derneklerinin lokallerinde veya şehir kulüplerinde kağıt oynayarak geçiren, halkla ilişkisini sınırlı tutan, öğrenciyi yaratıcı ve sorgulayıcı biçimde yetiştirmek ve halkı eğitmek gibi bir derdi olmayan, günün koşullarına göre iyice bir aylık alan bürokratlaşmış öğretmenlerdi.
   Halbuki köy enstitülerinin mezunlarının çok büyük bölümü üretken, sorgulayıcı, ekip çalışmasına alıştırılmış, dik başlı, özgüvenli, atak, toplumsal sorumluluk duygusu taşıyan, mesleğini çok önemseyip seven, mesleğini kimliği haline getirmiş, Türkiye'nin demokratik devriminin kazanımlarının önemini kavramış öğretmenlerdi. Kendilerinin cumhuriyeti koruma ve halkı eğitme gibi bir misyonlarının olduğuna inanmışlardı ve birçok sorunun çözümünün eğitimden geçtiğini düşünüyorlardı.(YILDIRIM KOÇ- Aydınlık Gazetesi)





Yıl 1946
Düziçi Köy Enstitüsünde
Bu dünyaya ayak bastım ben
Ekmeğime ışık sürdü Tonguç
Eşitlik özgürlük sürdü
Sevgi doldurdu gönlüme
Bin yıllık uykudan uyandım
Bir gramcık bilgi için
Tırmanmadık yokuş koymadım ben
Saç döktüm ömür tükettim
Öğrenmeye doymadım ben


ALİ YÜCE
















Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder