8 Şubat 2015 Pazar

FOTO MUHABİRİ





"Bir patlama olduğunda olay yerine doğru koşan kişi foto muhabiridir, oradan kaçan ise fotoğrafçı."

ARA GÜLER
(Foto muhabiri)





ORHAN KEMAL
(d.15 Eylül 1914 Ceyhan- 2 Haziran 1970 Sofya)


   Bir gün tesadüfen Galatasaray'daki bürosuna sabah 10.30 gibi erkence gider. Bir ara kapı çalınır. Açtığında karşısında Orhan Kemal vardır. Arkadaştırlar ama bu tip arkadaşları akşam saat altıdan sonra görmeye alışık olduğu için şaşırır. Orhan Kemal, "Ne haber lan" diyerek içeri girer, Ara'nın masasına oturur ve bir sigara yakar. "Sofya'ya gidiyorum, gebermeden bir fotoğrafımı çek elinde bulunsun" der. Ve o fotoğraflar Orhan Kemal'in son fotoğraflarıdır.

                                        Nezih Tavlaş- Foto Muhabiri(Ara Güler'in Hayat Hikayesi)



   Devir 1958. Adnan Menderes'in son zamanlarıydı. Aydın'da valiye gittim. "Adnan Menderes'in açılış yapacağı baraj var. Beni oraya gönder, açılışta resim çekeceğim" dedim. Şoför dedi "Ben kestirme yol biliyorum oradan gidelim." Kestirme yoldan giderken yolu kaybettik. Yolu kaybedince de nereye gitsek karşıma hep o büyük kayalar çıkıyordu. Güneş battı ve zifiri karanlık oldu. Gidiyoruz, gidiyoruz yine aynı kayalıklara geliyoruz. Kaybolduk! Baktım bir ışık var. Bir kahve. Kahveye girdik, adamlar oyun oynuyor. Lüks lambasıyla aydınlanıyordu. Biraz sonra gözüm ışığa alıştı, bir de baktım ki kahvede masa yok. Sütun başlıklarını masa yapmışlar ve üstünde domino oynuyorlar.
   Tarih ve bugün içiçe yaşamaktadır. Böyle acayip bir yer hayatımda görmedim. Harabe dediğin harabedir. Ama bu öyle değil, bu bambaşka. Bu, tarih içinde yaşayan bir şehir. Baktım ki taşların içinden suratlar bana bakıyor. Hemen aklıma röportajın adı geldi: Afrodisias Çığlığı. O taşlar bana bakıyor ve "Beni buradan kurtar!" diye çığlık atıyor.







    
   Tanrıça Afrodit'e adanmış Afrodisias adlı eski çağ kentlerinin en ünlüsü, Türkiye'nin en ünlü foto muhabiri Ara Güler'in tesadüfi biçimde bölgede kaybolmasıyla bulunmuştur. Ara Güler, köydeki insanların Afrodisias'a ait sütun ve taşları, evlerinin ve iş yerlerinin belli kısımlarında kullandığını görmüştür. Geri döndüğünde çektiği fotoğrafları dönemin sanatçı-aydınlarına göstermiş ama kimse ilgilenmemiştir. Daha sonra bir ABD dergisine fotoğraflarla birlikte yazıları göndermiş ve büyük ilgi görmüştür. Kendisinden daha detaylı yazılar istenince, önceden tanıdığı, kendisinden bir yaş küçük, idealist arkeolog Kenan Tevfik Erim ile görüşür. Fotoğrafları görüp heyecanlanan Kenan Erim, başvuruları yapıp kazı için gerekli izinleri alır. Afrodisias'a ilk kazma 1961 yılında vurulur. Aynı yıl Ara Güler, İngiltere'de yayınlanan Photography Annual tarafından dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımlanır. Kenan Tevfik Erim, o kazılar sırasında profesör olur, vefat ettiği 1990 yılına kadar otuz yılını, tüm kariyerini buraya adar. Hatta buraya defnedilir. 3 Kasım 1990'da vefat eden Kenan Tevfik Erim, Türkiye'de bir antik kente defnedilen ilk kişidir. Kendi deyimiyle "sevgilisinin koynunda " yatmaktadır.  






KENAN  T. ERİM
(d.13 Şubat 1929 İstanbul- 3 Kasım 1990 Ankara)




Merhaba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder